Kale Hukuk ve Danışmanlık olarak, müvekkillerimize idare hukuku alanında kapsamlı ve uzman danışmanlık hizmeti sunmaktan memnuniyet duyarız. Devletin ve diğer kamu tüzel kişilerinin yetki ve sorumluluklarını düzenleyen idare hukuku, bireylerin ve tüzel kişilerin kamu idaresiyle olan ilişkilerinde önemli bir yer tutar. Bu alandaki hukuki süreçlerin karmaşıklığı ve hassasiyeti, uzman bir hukuk desteğini zorunlu kılmaktadır.

Bu sayfamızda, idare hukuku davalarında dikkat edilmesi gereken temel hususlara, başlıca dava türlerine ve internette en çok merak edilen sorulara kısa ve bilgilendirici yanıtlar bulabilirsiniz.

İdare Hukuku Davalarında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

İdare hukuku davaları, diğer hukuk dallarındaki davalardan farklı usul ve esaslara tabidir. Bu nedenle, bu tür davalarda dikkat edilmesi gereken pek çok önemli husus bulunmaktadır:

• Dava Açma Süreleri: İdare hukukunda dava açma süreleri oldukça kritiktir ve genellikle kısa tutulmuştur. İdari işlemlere karşı dava açma süresi, işlemin tebliğ tarihinden itibaren 60 gündür. Bazı özel kanunlarda bu süre farklılık gösterebilir. Sürenin kaçırılması, dava hakkının kaybına yol açabilir.
• Zorunlu İdari Başvuru Yolu: Bazı durumlarda, idari yargıya başvurmadan önce ilgili idareye başvurarak sorunun çözülmesini talep etmek zorunludur. Bu başvuru süreci ve sonuçları dava açma süresini etkileyebilir.
• Yetkili Mahkeme: İdare hukuku davalarında yetkili mahkeme, genellikle davaya konu olan idari işlemi tesis eden idarenin bulunduğu yerdeki idare mahkemesi veya vergi mahkemesidir. Yanlış mahkemede dava açılması zaman kaybına ve usul hatalarına neden olabilir.
• İdari İşlemin İptali ve Tam Yargı Davaları: İdare hukukunda açılan davalar genellikle idari işlemin iptali veya idarenin kusurlu eylemlerinden kaynaklanan zararların tazmini (tam yargı) istemini içerir. Bu iki dava türü arasındaki farkların ve talep şekillerinin doğru belirlenmesi önemlidir.
• Delillerin Toplanması ve Sunulması: İdare hukuku davalarında delillerin toplanması ve mahkemeye sunulması büyük önem taşır. İdari işlemlerin hukuka aykırılığını veya zararın varlığını ispatlayacak her türlü belge ve bilgi mahkemeye sunulmalıdır.
• Yürütmenin Durdurulması Talebi: Hukuka aykırı olduğu düşünülen bir idari işlemin uygulanması halinde, telafisi güç veya imkansız zararların doğmasını engellemek amacıyla yürütmenin durdurulması talep edilebilir. Bu talep, dava dilekçesiyle birlikte veya ayrı bir dilekçeyle mahkemeye sunulabilir.
• Uzman Hukuk Desteği: İdare hukuku mevzuatının karmaşıklığı ve yargılama usullerinin farklılığı nedeniyle, bu alanda deneyimli bir avukattan hukuki destek almak hak kayıplarını önlemek açısından hayati önem taşır.

Başlıca İdare Hukuku Dava Türleri

İdare hukukunda sıklıkla karşılaşılan dava türlerinden bazıları şunlardır:

• İdari İşlemin İptali Davaları: Bir kamu idaresi tarafından tesis edilen hukuka aykırı bir idari işlemin (örneğin, ruhsat iptali, disiplin cezası, imar planı değişikliği vb.) iptali istemiyle açılan davalardır.
• Tam Yargı Davaları (Tazminat Davaları): İdarenin hukuka aykırı eylemleri, işlemleri veya ihmalleri sonucunda uğranılan maddi ve manevi zararların tazmini istemiyle açılan davalardır (örneğin, kamulaştırmasız el atma, hatalı imar uygulamaları, görevin kötüye kullanılması sonucu oluşan zararlar vb.).
• İdari Sözleşmelerden Doğan Davalar: İdare ile özel hukuk kişileri arasında yapılan idari sözleşmelerden (örneğin, kamu hizmeti imtiyaz sözleşmeleri, yapım sözleşmeleri vb.) kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümü için açılan davalardır.
• Vergi Davaları: Vergi idaresi tarafından yapılan vergilendirme işlemlerine karşı açılan davalardır (örneğin, vergi ziyaı cezası, usulsüzlük cezası, vergi tarhiyatına itiraz vb.). Bu davalar genellikle vergi mahkemelerinde görülür.
• İhale Davaları: Kamu ihalelerine ilişkin yapılan işlemlerin hukuka aykırı olduğu iddiasıyla açılan davalardır.